Tüketici hukuku kapsamında kimlerin olduğu ve ne tür davaları içerdiği hususunda ilk önce tüketici kavramının ne olduğunu bilmekte fayda vardır.
Tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişidir. 6502 sayılı kanundan anlayacağımız, hazır bir malı veya hizmeti satın alarak onu günlük yaşamında kullanan veya tüketen kişidir. Tüketici, gerçek veya tüzel kişilik olması farketmeksizin, mal veya hizmetten kişisel ihtiyaç amacıyla yararlanan kişidir.
Tüketici İşlemi; Bir işlemin tüketici işlemi olarak kabul edilebilmesi için hukuki ilişkinin taraflarından birinin tüketici, diğer tarafın ise satıcı, hizmet sağlayıcı veya onlar adına hareket eden gerçek ya da tüzel kişi olması gereklidir.
Tüketicinin korunması hakkındaki kanunun tüketicilerin korunması açısından ;Temel gereksinimlerin karşılanması, Güvenlik ve güven duyma, Mal ve hizmetleri serbestçe seçme, Bilgi edinme, Eğitilme, Tazmin, Temsil ve Sağlıklı bir çevreye sahip olma hakkları çerçevesinde oluşturulmuştur.
Bu bilgiler ışığında tüketici olarak ve yukarıda belirtilen sözleşmelerden birine dayanarak başvuruda bulunacağımızı düşünelim. Başvuru için E-devlet üzerinden, Tüketici Hakem Heyetleri veya Tüketici Mahkemeleri aracılığıyla çözüm arama aşamasına geçeceğiz. Tüketici Hakem Heyeti; Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara çözüm bulmak amacıyla kurulmuştur. Tüketici Mahkemeleri ve Tüketici Hakem Heyeti arasındaki farkı bilmekte fayda vardır; Tüketici mahkemesi, tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik her türlü uygulamadan kaynaklanan davalara bakmakla görevli hukuk mahkemesidir. Tüketici Hakem Heyetiyse, yine bu uyuşmazlıklar konusunda çözüm arayan fakat bunu ilçe ya da il heyetleriyle, mahkemeye gitmeden gerçekleştiren heyetlerdir.