background

Gayrimenkullerin vasiyete konu olmasına dair bilgilendirme

Gayrimenkullerin vasiyete konu olmasına dair bilgilendirme

Gayrimenkullerin vasiyete konu olmasına dair bilgilendirme

Kişiler, sadece sağlıklarında hüküm doğuran hukuki muameleler yapmak zorunda değiller. Ölümlerinden sonra geçerli olmak şartıyla da hukuki işlemler yapma hakkına sahiptirler. Bu durumlardan en bilineni vasiyetname düzenlenmesi ile mal varlıklarının ölümden sonra kime ait olacağının belirlenmesidir.

Vasiyetname ile kişiler kendilerine ait mal varlıklarının kendilerinden sonra kime ait olacağı yönünde beyanda bulunurlar. Bu yönüyle vasiyet, miras bırakanın mirasçılarından biri veya üçüncü kişi lehine bir malvarlığı değerini kazandırdığı ölüme bağlı tasarruftur. Vasiyetnameye ilişkin düzenlemeler TMK da yer almaktadır.

TMK m. 531 – Vasiyet, Resmi Şekilde Veya Miras bırakanın El Yazısı İle Ya Da Sözlü Olarak Yapılabilir.

Çalışmamızda özellikle de gayrimenkullerin vasiyete konu olması durumunu ele alarak çıkabilecek sorunlar üzerinde duracağız. Vasiyetname ile belli bir mal varlığının vasiyet edilmesi mümkündür. Bu durum TMK m. 517 ‘de düzenlemiştir.[1] Bir alacak hakkı doğuran her türlü malvarlığı değeri vasiyetin konusu olabilir. Vasiyet tasarrufunun geçerli olabilmesi için vasiyet konusunun belirli veya belirlenebilir olması gerekir[2]. Miras bırakan bu tasarrufu ile bir kimseye alacak hakkı niteliğinde bir malvarlığı menfaati sağlar.

Medeni Kanununda vasiyete konu olan malvarlığı değerleri yer almakta ise de bunlar belli sayıda olmayıp örnek olması amacıyla sayılmıştır. Yukarıda da belirttiğimiz üzere alacak hakları dahi vasiyete konu olabilir.

Bu kapsamda zaman zaman kat mülkiyeti kurulmamış, iskanı bulunmayan yapıların ya da arsa üzerinde bulunan ağaçların vasiyete konu olduğu görülmektedir. Bu durumlarda mahkemelerin farklı kararlar verdiği görülmektedir. Yargıtay ise vasiyet edenin gerçek iradesinin ortaya konulması gerektiğini belirtir.[3] Verilen kararlarında bunu esas alması gerekir. Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin kararında [4] kat mülkiyetinin kurulup kurulamayacağının ilgili yerlerden sorulması gerektiği; olumlu cevap alınması halinde vasiyet edilen adına kat mülkiyetinin kurulması gerektiği yönündedir. İlgili yerlerden kat mülkiyetinin kurulamayacağı bilgisi alınması durumunda ise tapu kütüğünün beyanlar hanesine ilgili taşınmazda bulunan yapının durumuna göre beyanlar hanesine vasiyetin şerh edilmesi gerekmektedir.

Vasiyet edenin taşınmaz üzerinde bulunan ağaçları vasiyet etmesi üzerine Yargıtay’a intikal eden uyuşmazlıkta şu karar verilmiştir: “O halde mahkemece; bilirkişi marifetiyle taşınmazlar üzerindeki tüm ağaçların numaralandırılması ve bunlardan vasiyet edilmiş olanların belirlenerek tapu kütüğünün beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilmesi suretiyle davacının kişisel hakkına aleniyet kazandırılması ve böylece vasiyetnamenin ağaçlar yönünden yerine getirilmesine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile bu yöne ilişen istemin de reddi doğru görülmemiştir.”[5]

Vasiyetin belirli bir malvarlığına ilişkin olması gerekir. Bunun olmaması durumunda ise en azından belirlenebilir niteliklerinin yer alması gerekir. Belli olması durumunda vasiyet borçlusu bakımından bu borç parça borcu olarak değerlendirilir.

Vasiyet alacaklısı vasiyete konu malvarlığı değerini miras bırakanın ölümü ile kendiliğinden kazanmaz, vasiyet borçlularına karşı ileri sürebileceği kişisel bir alacak hakkı elde eder.[6] Vasiyetin yerine getirilmesinden tüm miras alacaklıları sorumlu olduklarından vasiyet alacaklısı bu talebini iletmelidir.

Vasiyetin yerine getirilmesi için  miras bırakan tarafından biri görevlendirilebileceği gibi mirasçılar da bundan sorumludur. Taşınmazın vasiyet alacaklısı adına tescili için vasiyeti yerine getirme görevlisi vasiyetnamenin onaylı örneğini ibraz etmesi gerekir. Öte yandan burada ödenmesi gereken harcın mükellefi vasiyet alacaklısı olduğundan harç tahakkuku vasiyet alacaklısı adına yapılır. Haliyle vasiyetnamede bu husus açıkça öngörülmemişse, bu harcın terekeden karşılanması mümkün değildir.[7]

Mirasçıların ya da vasiyeti yerine getirme görevlisinin taşınmazın vasiyet alacaklısı adına tescilinden kaçındıkları durumunda vasiyetin yerine getirilmesini vasiyet alacaklısı isteyebilir. Bunun için vasiyetnamenin tenfizine karar veren mahkemeye başvurmalıdır. Sonrasında mahkeme kararı, tenfiz kararı ve vasiyetnamenin onaylı örneği ile tapuda gerekli işlemleri kendi adına yaptırabilir.